İbn Sîna'da diriliş
Abstract
Bu çalışmadaki amaç, İbn Sînâ'nın savunduğu ruhani diriliş düşüncesinin gerekçelerini ve amacını ortaya koyabilmektir. Tez, onun insanın mahiyeti hakkındaki görüşlerinden yola çıkarak, yaptığı insan tanımının ahiret tasavvurunu şekillendirdiği üzerine kurulmuştur. Amaç İbn Sînâ'nın görüşlerini eleştirmek ya da savunmak değil, neden bu görüşü savunduğunu anlayabilmektir. Bu nedenle İbn Sînâ ile İbn Sînâ'dan önceki filozoflar arasında benzerlik ve farklılıkları görmek ve onların İbn Sînâ üzerindeki etkisini tespit etmek istedik. İbn Sînâ'nın yaptığı insan tanımından yola çıkarak şekillendirdiği ahiret hayatını anlamak için İbn Sînâ'nın insan tasavvurunu ortaya koyduk. İbn Sînâ'dan sonra ona gelen eleştirilere yer verdik ve modern bilimdeki insan anlayışı ile İbn Sînâ'nın insan anlayışını karşılaştırdık. Ve sonuç olarak gördük ki, İbn Sînâ insanı diğer canlılardan daha üstün bir yere koymuştur. Bu üstünlük de insandaki akıl sayesindedir. İbn Sînâ insanın düşünme fiilini gerçekleştiren yönünün nefsine ait olduğunu düşünmektedir. Bu nedenle insanı insan yapan asıl unsurun da nefsi olduğunu söyler. İnsan aklı sayesinde hayvanlardan üstün olduğu için, zevkleri ve acıları da diğer canlılardan daha farklı olmalı ve aklına hitap etmelidir. Onun ruhani bir dirilişi savunmasındaki en büyük sebep onun insanı yaratılan varlıkların en üstünü olarak görmesi ve ona layık bir ödül-cezayı hak ettiğini düşünmesindendir.