Uluslararası ilişkiler bağlamında siber güvenliğin İnsansız Hava Aracı (İHA) ve Silahlı İnsansız Hava Araçları (SİHA) üzerinden değerlendirilmesi
Özet
Uluslararası ilişkilerde var olan güç mücadelesi, 21 yy. ile fiziksel sınırları aşarak siber boyuta taşınmıştır. Siber uzayda bu alanlardan biridir. Fiziksel bir sınırın olmadığı küresel bir alandır. Siber alanda amaçlar doğrultusunda farklı aktörler bulunmaktadır. Aktörler tek başlarına bile siber alanda kendilerine yer edinebilirken, devlet ve devlet dışı aktörler tarafından da kullanılmaktadır. Kişi, kurum ve kuruluşlar gibi birçok aktör bulunmaktadır. Bu alanda aktör fazlalığının çok olması güvensizlik ortamını arttırmış ve etki alanını genişletmiştir. Devletler bu yüzden ulusal güvenliğin sağlanması konusunda ciddi önlemler almalıdır. Siber alan ile oluşan evrensel tehdit algısı artık devlet sınırlarının ötesindedir. Bu tehditi devletler ancak iş birliği yaparak çözebilir. Çünkü, uluslararası ilişkilerde tek bir güç olabileceği fikri gerçekliğe aykırıdır. Bilişim sistemlerinin gelişmesiyle birlikte siber alan aktif kullanılmaya başlanmıştır. Aktif kullanılmasından dolayı siber alanda devletler güvenliklerini sağlamak için kendini tehdit unsurlarına karşı güçlendirmişlerdir. Devletler güvenlikleri için kendi yerli ağ bağlantılarını güvence altına almış, siber alan konusunda uzmanlaşmış kişiler veya kurumları ile iş birliği içerisinde olmuştur. Tehdit unsurlarının teknolojinin gelişmesiyle zaman içinde farklılaşmış ve artışlar olmuştur. Bu tehdit unsurların farklılaşmasına karşı yenilikleri ve teknolojiyi yakından takip eden devletler diğer devletlere karşı yarış içerisinde olmayı başarabilmişlerdir. Özellikle; Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Kanada, İsrail, İran, Çin, Japonya, Birleşik Krallık, Rusya, Hindistan gibi ülkelerde bu alanda çalışmalar yapmaktadırlar. Bu siber saldırılara karşı Kuzey Atlantik Antlaşması Teşkilatı (NATO), Avrupa Birliği (AB), Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Konseyi gibi kuruluşlarda siber alan ve tehditler konusunda gelişme içerisindedirler. Uluslararası ilişkilerde devletlerin barış algısını etkileyen siber saldırlar, güvenlik açısından istenmeyen ve dönüşü olmayan sorunlar yaratmaktadır. Çünkü devletler siber alanda kendilerine güç katarken, teknolojide yeniliği benimsemeyen, kendilerini siber alanda geliştirmeyen devletler siyasi ve askeri alanda güç kaybedilmesine neden olacaktır. İnsansız hava araçları (İHA) ve silahlı insansız hava araçları (SİHA) gibi teknolojilerin önemi dijitalleşme ile birlikte devletler için artmıştır. Burada kullanılan teknolojiler ile düşman birliklerin izlenebilmesi, anlık müdahale gibi süreçlerin yapılabilmesi, günümüz savaş sistemlerin eskiye göre artık daha otonom olduğunun göstergesidir. İHA ve SİHA teknolojileri ise bu alanda son zamanların en dikkat çekici teknolojik gelişmeleri arasındadır. Bu gelişmeler sayesinde siber alanda yaşanılacak herhangi bir durumda İHA ve SİHA gibi araçlara sahip devletler, saldırının türüne göre bu araçların kullanılmasını sağlayabileceklerdir. Bu tez çalışmasında, uluslararası ilişkiler bağlamında siber alan, siber güvenlik ve tehdit unsurlarının kavramsal anlatımlarının yanı sıra yeni nesil bilişim teknolojilerden, İHA ve SİHA' nın devletler için anlam ve önemini anlatılmaya çalışılmıştır. Bu gibi yeni nesil savunma sistemlerinin uluslararası alandaki dönüşümüne ve gelecekteki katkısına değinilmiştir. The struggle for power in international relations has moved beyond physical boundaries to the cyber dimension with the 21st century. Cyberspace is one of these areas. It is a global space where there is no physical boundary. There are different actors in cyberspace for purposes. While actors can have a place in cyberspace even alone, they are also used by state and non-state actors. There are many actors such as people, institutions and organizations. The fact that there is a surplus of actors in this area has increased the atmosphere of insecurity and expanded its sphere of influence. Therefore, states should take serious measures to ensure national security. The universal threat perception created by the cyber space is now beyond the borders of the state. States can only solve this threat by collaborating. Because the idea that there can be only one power in international relations is unrealistic. With the development of information systems, cyber space has started to be used actively. Due to its active use, states have strengthened themselves against threats to ensure their security in cyberspace. States have secured their own domestic network connections for their security, and have cooperated with people or institutions specialized in cyberspace. Threat elements have differentiated and increased over time with the development of technology. Against the differentiation of these threat elements, states that closely follow innovations and technology have been able to compete against other states. Especially; Countries such as the United States of America (USA), Canada, Israel, Iran, China, Japan, the United Kingdom, Russia, and India are working in this field. Against these cyber attacks, organizations such as the North Atlantic Treaty Organization (NATO), the European Union (EU), the United Nations (UN), the Council of Europe are also developing cyberspace and threats Cyber attacks, which affect the peace perception of states in international relations, create unwanted and irreversible problems in terms of security.Because while states add strength to themselves in the cyber field, states that do not adopt innovations in technology and do not develop themselves in the cyber field will cause a loss of power in political and military fields.The importance of technologies such as unmanned aerial vehicles (UAV) and armed unmanned aerial vehicles (A-UAV) has increased with digitalization.With the technologies used here, the ability to monitor enemy units and make instant interventions is an indication that today's war systems are more autonomous than in the past. UAV and A-UAV technologies are among the most remarkable technological developments in this field of recent times. Thanks to these developments, states with tools such as UAV and A-UAV will be able to ensure that these tools are used according to the type of attack in case of any negativity in the cyber space. In this thesis, besides the conceptual explanations of cyber space, cyber security and threat elements in the context of international relations, the meaning and importance of UAV and A-UAV, one of the new generation information technologies, for states are tried to be explained. The transformation and future contribution of new generation defense systems such as these in the international arena has been mentioned.
Bağlantı
https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/tezDetay.jsp?id=zQQmRCLPcf8M5CrOjvnwEghttps://hdl.handle.net/11491/8920