Preterm Doğum Riski Olan Gebeliklerin Yönetiminde Kanıta Dayalı Yaklaşımlar
Künye
Aktepe, T., & Buyukkayaci Duman, N. (2020).Preterm Doğum Riski Olan Gebeliklerin Yönetiminde Kanıta Dayalı Yaklaşımlar. Jinekoloji-Obstetrik Ve Neonatoloji Tıp Dergisi, 17(1), 309-314.Özet
Preterm doğum riski bulunan gebelikler, doğum eylemi sırasında ve sonrasında hem anne hem de bebek sağlığı açısından riskler taşımaktadır. Bu riskli tabloların en uygun ve doğru uygulamalarla yönetilmesi kadının ve bebeğinin sağlığı açısından oldukça önem taşımaktadır. Bu sürecin etkili ve uygun olan müdahalelerle yönetilmesine ilişkin iyi düzeyde kanıtların ortaya çıkarılması gerekmektedir. Bu derlemede preterm doğum riski olan kadınların gebelik sürecinin yönetimi ve preterm doğumun yenidoğan sağlığı üzerine etkileri açısından kanıta dayalı yapılan çalışmaların tartışılması amaçlanmıştır. Preterm doğum riski taşıyan gebeliklerin yönetilmesinde kanıta dayalı iyi düzeyde veriler; fetüsün akciğer gelişiminin hızlandırılması açısından kortikosteroid kullanımı ve USG muayenesi sonucunda kısa serviks olduğu tespit edilen veya önceki doğumunun preterm olması gibi durumlarla artmış preterm riski taşıyan kadınlarda progesteron kullanımı yönündedir. Preterm doğum riskinin azaltılmasına yönelik, 20. haftadan önce gebe enfeksiyon tarama-tedavi programları ve kısa serviks olduğu tespit edilen kadınlara servikal pesser uygulamasına ilişkin kanıtlar bulunmakta olup servikal serklaj uygulaması noktasında ise invaziv girişim olması nedeniyle tartışmalar devam etmektedir. Yenidoğan sağlık sorunlarını iyileştirmek için kortikosteroid dozlarının tekrarlanması, kortikosterid kullanımına Tirotropin Salgılatıcı Hormon eklenmesi, preterm doğumu önlemek için siklooksijenaz inhibitörlerinin, betamimetiklerin kullanılması ve serviks ultrasyonunun önerilmesine ilişkin çalışmalar yetersizdir. Evde veya hastanede yatak istirahati ve preterm doğum belirtileri olan gebelerin tedavisinde fetal fibronektin testinin kullanılmasına yönelik destekleyici ya da çürütücü yeterli kanıt bulunmamaktadır. Bunun yanı sıra konuyla ilgili çalışmalarda magnezyum sülfat, oksitosin reseptör antagonistleri, kalsiyum kanal blokerleri ile yapılan bakım tedavisinin preterm doğumu önlemeye ilişkin etkisiz olduğu bildirilmektedir. Bitkisel çaylar, diyet takviyeleri, aşılar, emosyonel durum, fiziksel aktivite ve egzersiz, sosyal destek varlığı, mevcut kronik hastalıklar, obesite, akupunktur, yoga ve meditasyon gibi integratif tıp uygulamalarının gebelik süresi ve preterm doğuma etkisine yönelik kanıtlar yetersiz düzeydedir ve daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulmaktadır. Pregnancies with a risk of preterm birth carry risks both during and after childbirth in terms of both maternal and infant health. The management of these risky tables with the most appropriate and proper practices is very important for the health of the woman and her baby. A good level of evidence for the management of this process with effective and appropriate intervention is needed. In this review, it is aimed to discuss the studies made on the basis of evidence in terms of the effects of preterm delivery on the management of the pregnancy period and the newborn health of women who are at risk of preterm birth. Preterm birth is administered at a good level based on blood in the management of pregnancies bearing risk; the use of corticosteroids in accelerating the development of fetal lungs and the use of progesterone in women with increased preterm exacerbations, such as the presence of short cervical shortening as a result of USG examination or preterm birth of previous birth. There is evidence of cervical pessary practice for women who are diagnosed with pregnancy infection screening and treatment programs before the 20th week to reduce preterm delivery risk and women with a short cervix, and discussions are continuing due to invasive intervention at the point of cervical cerclage application. Repeated doses of corticosteroids to improve neonatal health problems, the addition of thyrotropin-releasing hormone to corticosteroid use, the use of cyclooxygenase inhibitors, the use of betamimetics, and cervical ultrasonography to prevent preterm delivery are inadequate. There is insufficient evidence to support or refute the use of fetal fibronectin testing in the treatment of pregnancies with bed rest and preterm birth indication at home or in the hospital. In addition to this, it has been reported that treatment with magnesium sulphate, oxytocin receptor antagonists, calcium channel blockers in the related studies is ineffective in preventing preterm birth. Evidence for the effect of gestational age and preterm birth on integrative medicine applications such as herbal teas, dietary supplements, vaccinations, emotional status, physical activity and exercise, social support, existing chronic diseases, obesity, acupuncture, yoga and meditation are inadequate and need further work It is heard.
Cilt
17Sayı
1Koleksiyonlar
- Makale Koleksiyonu [108]
- TR-Dizin İndeksli Yayınlar Koleksiyonu [1602]