Strategic Eia As A New Environmental Impact Assessment Method And Its Implementation Process In Turkey *
Abstract
Strategic Environmental Assessment (SEA) is the process by which possible negative impacts on environment of plans implemented on spaces and investments made accordingly are identified at regional level through long-term projections and in which necessary measures are taken so as to minimize or eliminate these impacts. SEA is a globally accepted practice which allows environmental assessment of the place and scale of an activity through decisions (policy, plan and programmes) forming a frame for activities to sustain our natural resources and which supports and strengthens the Environmental Impact Assessment (EIA) process. Directive 2001/42/EC of the European Parliament and of the Council of 27 June 2001 is called SEA Directive within the legal framework of the European Union. SEA is a process by which environmental opinions are requested within the framework of the preparation of Plans and Programmes. It is possible to determine in advance what kinds of investments will be made so as to ensure high environmental protection and, within this context, it can be used as a significant social and economic assessment tool integrated with planning or programming process.This method strengthens the process of planning or programming and ensures that the public and relevant environmental authorities efficiently participate in planning measurements carried out at sectoral level. A higher quality and environmentally friendly planning is yet another goal of introducing the Strategic EIA. It is aimed to ensure that sectoral development plans on tourism, agriculture, water management, energy, industry, transportation and space planning are "environment- friendly". It is also aimed that EIA practices to be carried out in the fields where Strategic Environmental Assessment is conducted are completed in a shorter period of time. Stratejik Çevresel Değerlendirme (SÇD), mekân üzerinde gerçekleşen planların ve buna uygun olarak gerçekleşen yatırımların çevre üzerinde olası olumsuz etkilerinin bölgesel düzeyde ve uzun erimli öngörülerle tespit edilmesi ve bu etkilerin en aza indirilmesi ya da ortadan kaldırılması için gerekli önlemlerin alınması sürecidir. Doğal kaynaklarımızın sürdürülebilmesi için faaliyetlere çerçeve oluşturan kararlarla (politika, plan ve program) bir faaliyetin yeri ve ölçeğinin çevresel açıdan değerlendirilmesine olanak sağlayan ve Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) sürecini destekleyerek güçlendiren SÇD uygulaması dünyada kabul görmektedir. 27 06 2001 yılında (2001-42-EC) sayı nolu Avrupa Parlamentosu ve Konsey Direktifi kararı ile Avrupa Birliği yasal çerçevesinde SÇD Direktifi olarak anılmaktadır. SÇD, Plan ve Program hazırlığı çerçevesinde çevresel görüşlerin talep edildiği bir süreçtir. Yüksek düzeyde çevre koruma sağlamak için, nerelere yatırım yapılacağı önceden belirlenmekte ve buna paralel olarak plan ya da programlama süreci ile bütünleşen önemli bir sosyal ve ekonomik değerlendirme aracı olarak da kullanılabilmektedir. Bu yöntem ile planlama ve programlama süreci güçlendirilmekte, sektör düzeyinde gerçekleşen planlama ölçeklerine halkın ve ilgili çevresel otoritelerin etkin katılımı sağlanmaktadır. Stratejik ÇED ‘in uygulamaya alınmasındaki bir diğer amaç ise; daha kaliteli ve çevre dostu planlamadır, Turizm, tarım, su yönetimi, enerji, sanayi, ulaştırma ve mekânsal planlamaya yönelik sektörel gelişim planlarının “çevre dostu” olması hedeflenmektedir. Stratejik Çevresel Değerlendirme uygulanan alanlarda yapılacak ÇED uygulamalarının daha kısa sürede tamamlanması amaçlanmaktadır.
Volume
13Issue
18URI
https://doi.org10.7827/TurkishStudies.13772https://app.trdizin.gov.tr/makale/TXpBd09URTBOQT09
https://hdl.handle.net/11491/7838