İslam hukukunda zekât mallarının nemalandırılması
Künye
Kirenci, Muhammet Fatih. (2021). İslam hukukunda zekât mallarının nemalandırılması. (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Hitit Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Temel İslam Bilimleri Anabilim DalıÖzet
Zekât mallarının nemalandırılması konusu günümüzde ortaya çıkan klasik fıkıh literatüründe ve son döneme kadar ki fıkıh müktesebatında ele alınmamış güncel bir meseledir. Zekâtın nemalandırılması konusuna taalluk eden bazı metodolojik problemler bulunmaktadır. Bunların başında zekât emrinin fevre mi yoksa terâhiye mi delalet ettiği noktasındaki ihtilaf ve zekâtın ifâsında temlik şartı gelmektedir. Ayrıca nemalandırma sonucu elde edilen kârın veya menfaatin paylaşımı ve zarar durumunda tazmin sorumluluğu meseleleri de konuya dair soru işaretleri oluşturmaktadır. Zekâta taraf olan müstahik, mükellef, aracı kurumlar, devlet veya nâibi konumundaki kişi ya da kurumlar tarafından zekât malları nemalandırılabilmektedir. Konunun fıkhî analizinin yapılabilmesi için bu tarafların zekât ibadeti açısından rollerinin ne olduğu ve nemalandırma konusunda salahiyetlerinin bulunup bulunmadığı oldukça önemlidir. Bununla birlikte zekâtın nemalandırılması meselesinin caiz olduğu varsayıldığında bu faaliyetin hangi sınıflara ait fonlardan yapılacağı veya hangi yöntemler izlenerek uygulanacağı soruları da önem arz etmektedir. Konu hakkında çağımızın önde gelen ilim adamları tarafından lehte ve aleyhte pek çok görüş belirtilmiştir. Buna ilaveten İslam fıkıh akademileri ve çeşitli ülkelerin fetva kurulları tarafından mesele tartışılmış ve kararları yayınlanmıştır. Bu çalışmada öncelikle zekât mallarının nemalandırılmasına dair metodolojik problemler kapsamlı bir şekilde incelenmiş akabinde zekâta taraf kişi ya da kurumların rolleri ve nemalandırmaya dair yetkileri değerlendirilmiştir. Ayrıca mezkûr görüş ve fetvalar çerçevesinde konunun caiz olup olmadığı hususunda görüş beyan edenler ve öne sürülen delilleri incelenip değerlendirilmiştir. Buna ilaveten meselenin caiz olabilmesi için ileri sürülen şartlara, uygulamaya ve mahiyete yönelik şartlar başlıkları altında ayrıca yer verilmiştir. Çeşitli İslam ülkelerinde faaliyet gösteren zekât kurumları ve ülkemizin önde gelen hayır cemiyetleri tarafından zekât fonunun nemalandırılmasına dair uygulamalar bulunmaktadır. Bu kapsamda Cezayir, Sudan, Malezya ve Türkiye örnekleri incelenmiş ve değerlendirilmiştir. Sonuç olarak konumuz teorik anlamda fıkhî temellere sahip olmakla birlikte pratikte karşılığı bulunan, hak sahiplerinin maslahatına yönelik bir uygulamadır. Zekât fonunun finansal araçlar vasıtasıyla kısa ve orta vadede artırılması, hak sahiplerine yönelik mikro finans projelerinin desteklenmesi, üretim ve hizmet projelerinin hayata geçirilerek hak sahiplerine hem istihdam sağlanması hem de ihtiyaçlarının giderilmesi, zekât mallarının nemalandırılması kapsamında değerlendirilmektedir. The issue of investment of zakat funds is a current issue that has not been addressed in the classical fiqh literature that has emerged nowadays and in the fiqh acquis until recently. Some methodological problems stand out in the issue of zakat investment. The most important of these is the disagreement about whether the order of zakat denotes fawr or tarakhi, and the condition of assignment in the performance of zakat. In addition, the issues of sharing the profit or benefit obtained as a result of investment and compensation liability in case of loss also raise questions on the subject. Zakat can be invested by the beneficiary, zakat payer, intermediary institutions, the state, or persons or institutions in the position of regent, which are parties to zakat. To make a fiqh analysis of the subject, it is very important what the roles of these parties are in terms of zakat worship and whether they have the authority to investment. However, assuming that the issue of investment zakat is permissible, the questions of which classes of funds will be used for this activity or which methods will be followed are also important. Many opinions for and against the subject have been expressed by the leading scholars of our time. However, the issue was discussed and its decisions were published by Islamic Fiqh academies and fatwa committees of various countries. In this study, first of all, the methodological problems related to the investment of zakat funds have been comprehensively examined, and then the roles of the persons or institutions that are party to zakat and their authority on investment have been evaluated. In addition, within the framework of the aforementioned views and fatwas, those who argue that the issue is permissible or not permissible, and the evidence they put forward has been examined and evaluated. However, the conditions put forward for the issue to be permissible are also given under the headings of conditions for practice and nature. There are practices regarding the investment of zakat funds by the zakat institutions operating in various Islamic countries and the leading charitable societies of our country. In this context, the examples of Algeria, Sudan, Malaysia, and Turkey were examined. As a result, our subject is an application for the benefit of the right holders, which has legal foundations in the theoretical sense but also has a practical counterpart. Increasing the zakat fund through financial instruments in the short and medium-term, supporting microfinance projects for beneficiaries, providing employment to beneficiaries by implementing production and service projects, and fulfillment of their needs, are considered within the scope of investment of zakat funds.
Bağlantı
https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=v7BkNnnepTnbhn8rNR77LXDMQGF2YBvhoEIdCjQHjcMhRdehoFDcWgWZ7Uh9NiqThttps://hdl.handle.net/11491/6147