Martin Heidegger ve Simone de Beauvoir felsefesinde kadının varoluş imkânı
Künye
Çağatay, Nur Banu. (2021). Martin Heidegger ve Simone de Beauvoir felsefesinde kadının varoluş imkânı. (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Hitit Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Anabilim DalıÖzet
Kadının, varoluşunu gerçekleştirmesi ve kendi Ben'ini bulabilmesi, birçok araştırmanın konusu olmuştur. The Second Sex (İkinci Cins) de, Simone de Beauvoir'ın, kadının ikincil konumunda oluşunun nedenlerini ele aldığı bir eserdir. Simone de Beauvoir'ın, kadının nesne konumunda oluşuna dair yazdığı eserini diğer araştırmalardan ayıran en önemli şey; kadının kendisinin göstermiş olduğu rızaya vurgu yapmış olmasıdır. Bu sebepten dolayı, ona göre kadın, aslında bir suç ortağıdır. Bu çalışma da Beauvoir'ın yaklaşımından ilham alarak, Heidegger'in varoluş felsefesi ile bir sentez yapma girişimindedir. Çünkü Heidegger'in, özellikle Being and Time (Varlık ve Zaman) eserinde Varlık'ın varoluşu için sunduğu açıklamaların, Beauvoir'ın Varlık'ın sorumluluk alması gerektiği anlayışı ile benzer içerikleri barındırdığı düşünülmektedir. Son yıllarda, Beauvoir'ı, Sartre veya Hegel ile okumaktan ziyade Heidegger ile düşünmek, özellikle de yabancı literatürde revaçta olan bir durum olarak karşımızdadır. Bu yüzden, Beauvoir'ın kadına dair analizlerini Heidegger'in kavramları ile okumanın, kadının varoluşunu gerçekleştirmesine destek olabileceği düşünülmektedir. Kadının, tutsaklık alanında, pasif konumda aktif eylem içerisinde olduğu görüşü ile hareket eden bu çalışma, kadına bu alandan çıkabilmesi için varoluş yolları sunmayı planlamaktadır. Bunun için de, Heidegger'in 'Mitsein' ve 'das Man' alanında kurduğu ilişki üzerinden, feminizm ve kadın arasındaki ilişkiye değinilecektir. Bu ilişkiyi açıklarken de kadının, feminist duyguyu ve kavramları yaşamına dâhil etmesi gerektiğini savunan çalışmaların, kadının konumuna ne tür açılımlar yapabileceği tartışma konusu edilecektir. The fact that women realize their existence and find their own identity has been the subject of many studies. Also The Second Sex is a work in which Simone de Beauvoir focusing with the reasons for the secondary status of women. The most important thing that distinguishes Simone de Beauvoir's work from others is the consent of the woman to be an object. For this reason, according to her the woman is actually an accomplice. This work, inspired by Beauvoir's approach, attempts to make a synthesis with Heidegger's philosophy of existence. Because it is thought that Heidegger's explanations for the existence of Being, especially in his work Being and Time, contain similar contents with Beauvoir's understanding that Being should take responsibility. In recent years, it is common to think of Beauvoir with Heidegger rather than reading with Sartre or Hegel, especially in foreign literature. Therefore, reading Beauvoir's analysis on women with Heideggerian concepts may support the realization of women's being. Acting with the view that women are in the field of captivity, active action in passive status, this study plans to offer a systematized way for women to leave this status. For this purpose, the relationship between feminism and woman will be touched upon through the relationship that Heidegger established in the fields of "Mitsein" and "das Man". At the same time, it will be mentioned what kind of openings can be made by studies that analyze women's inclusion of feminist feeling and concepts in their lives.
Bağlantı
https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=9MiDp3x86xrwjpi5-14w-cP4_tA3xR_9srGk63ipJxM_88fU37ralcItp8tLrZkyhttps://hdl.handle.net/11491/6028