Türkiye'de finansal sistemin ekonomik büyüme üzerindeki etkisi
Künye
Coşkun, S. (2020). Türkiye'de finansal sistemin ekonomik büyüme üzerindeki etkisi (Yüksek Lisans Tezi).Özet
Finansal sistemdeki gelişim ile ekonomik büyüme arasındaki ilişki uzun zamandır tartışılan bir konudur. Özellikle son yıllarda iki değişken arasındaki ilişki, yazında dikkat çeken konulardan biri haline gelmiştir. Teorik yönden incelendiğinde, bu ilişkinin temelleri Bagehot ve Schumpeter tarafından atılmıştır. Son yıllarda ise McKinnon ve Shaw bu konu üzerinde çalışmışlardır. Finansal sistem, ekonomik performans için oldukça önem arz eden bir faktördür. Finansal sistem, ekonomik düzenin en önemli alt sistemi olma özelliğini taşımaktadır. Bu durumun en temel sebebi, günümüz ekonomilerinin en çok ihtiyaç duyduğu fon aktarım sürecinin merkezi olmasıdır. Ekonomik sistemdeki başarı, finans sisteminin etkinliğine büyük oranda bağlıdır. Diğer taraftan, ekonomik büyüme yasal regülasyonlarla uluslararası bütünleşme seviyesinde gelişmeye sebep olmakta, ortalama gelir seviyesinde yükselişe ve finansal sistemdeki gelişim için de en uygun ortamı oluşturmaktadır. Finansal gelişme ve ekonomik büyüme ilişkisinde, arz öncüllü ve talep takipli hipotezler önem arz etmektedir. Arz öncüllü hipoteze göre, finansal gelişme ekonomik büyümeyi arttırmaktayken, talep takipli hipoteze göre ekonomik büyümeden finansal gelişmeye doğru bir ilişki söz konusudur. Bu çalışmada Türkiye'de finansal sistemdeki gelişme ve ekonomik büyüme ilişkisinin nedensellik yönü, 1998:Q1-2018:Q4 dönemli üçer aylık veriler kullanılarak incelenmeye çalışılmıştır. İlişkinin yönünü tespit edebilmek için Toda- Yamamota ekonometrik tekniğinden yararlanılmıştır. Literatürdeki çalışmalara göre nedenselliğin yönü tartışmalı bir konuda olsa bu çalışmada ekonomik büyümeden finansal sistemdeki gelişmeye doğru tek yönlü bir ilişki saptanmıştır. Dolayısıyla Robinson tarafından ortaya atılan talep takipli hipotezi destekleyici kanıt sunulmuştur. The relationship between development in the financial system and economic growth has been considered as an important issue by academicians and practicioners in recent years. From a theoretical perspective, the foundations of this relationship were first examined by Bagehot and Schumpeter and also McKinnon and Shaw have been interested in this topic recently. The financial system is seen as a key factor for the performance of an economy. The financial system is the one of the most important sub-system of an economic layout. The main reason of it is being the center of the fund transfer process which is mostly needed by all economies. Success of the economic system largely depends on the effectiveness of the financial system. On the other hand, economic growth leads to the development at the level of international integration and the increase in the average income level. It also creates the most suitable environment for the development in the financial system. Demand-following and supply-leading hypotheses play an important role to explain the interrelationship between the financial and economic growth progresses. According to supply-leading hypothesis, financial development can be seen as a source of economic growth. Demand-following hypothesis supports the existence of causality from economic growth to financial development. In this thesis, causal relationship between development of financial system and economic growth is examined by using quarterly data from 1998: Q1 to 2018: Q4. Toda-Yamamota method is used to determine the direction of this relationship. Findings show that there is a one-way causality from economic growth to financial development. Thus, these findings present a supporting evidence for the demand-following hypothesis which is conceived by Robinson.