Kelâm-metafizik ilişkisi (Fârâbî eksenli bir inceleme)
Künye
Öztürk, Y. (2019). Kelâm-metafizik ilişkisi (Fârâbî eksenli bir inceleme) (Doktora Tezi).Özet
Kelâm-Metafizik İlişkisi (Fârâbî Eksenli Bir İnceleme) başlıklı tezimiz, giriş ve üç bölümden oluşmaktadır. Girişte araştırmanın konusu, amacı, önemi, yöntemi, kavramsal çerçevesi, kapsamı ve sınırlılıkları hakkında bilgi verdik. "Kelâm ilminin metafizik bir disiplin olma imkânı nedir?" sorusu tezimizin temel sorusudur. Varsayımımız ise bu imkânı destekleyen ve zayıflatan gerekçelerin bulunabileceği yönündedir. Tezdeki temel amacımız her iki varsayımı, temellendirebilmektir. Konu, varsayım ve amacı Fârâbî eksenli olmak ile sınırlandırdık. Dolayısıyla Fârâbî'nin kelâm hakkındaki açıklamaları üzerinden tezimizi şekillendirmiş bulunmaktayız. Bunu gerçekleştirmek için karşılaştırmalı analiz yöntemini izledik. Fârâbî ve kelâm hakkındaki çalışmalar arasında karşılaştırmalı analiz yöntemini kullanması, Fârâbî'nin kelâma nispet ettiklerinin tutarlılığını tartışması ve kelâm geleneği ile II. Analitikler arasında bağ kurması açısından ulaştığımız sonuçlar, bilimsel bilgi evrenimize katkı sağlayacak niteliktedir. Bu tez birkaç sonuç ortaya koymaktadır. İlk olarak, hicri ilk üç asırda fıkıh ve kelâmın nazarî ve amelî konuları kapsayan kullanımlarının, Fârâbî'nin el-ârâ ve el-ef'âl ayrımında belirleyici olduğunu saptadık. İkinci olarak, Fârâbî'nin meşhûr nitelemesinin, kelamcılar hakkında mutlak olmadığı sonucuna ulaştık. Kelâmcıların ahlâkî eylemlerdeki akıl kullanımının tecrübî akıl olduğunu belirledik. Buna ek olarak Larry Benjamin Miller'in kelamcılarla Aristoteles arasında kurduğu bağı, daha incelikli kıldık. Üçüncüsü, kelâmdaki haber-i resul kategorisinin, Fârâbî'nin makbûl tanımının kapsamında yer aldığının altınız çizdik. Son olarak kelâmcıların haber-i resulün doğruluk değerini kurma çabalarının, Fârâbî'nin makbûl tanımının dışına çıkmada yeterli olmadığı sonuçlarına ulaştık. Varsayımlarımız açısından ulaştığımız iki sonuç bulunmaktadır. Fârâbî'nin akıl ve meşhûr üzerinden kelâma nispet ettikleri ile kelamcılar arasındaki mukayesemiz neticesinde, kelâmın metafizik bir disiplin olma imkânını artıracak bulgulara ulaştık. Diğer taraftan Fârâbî'nin makbûl nitelemesi etrafında yaptığımız araştırma ise bu imkânı zayıflatan yön olarak tespit edilmiştir. This dissertation consists of an introduction and three chapters. The introduction part includes the maintopic, aim, importance, method, conceptual framework, scope and limitations of the research. Answering the question "What is the possibility of kalam as a metaphysical discipline?" is the main subject of our thesis. My assumption in this dissertation is that "there might be some grounds both supporting and weakening these possibility". The main purpose in this dissertation is to able to justifiy both assumptions. The discussion of subject, assumption and purpose of the research is limited to al-Fārābî's thoughts. Therefore, this dissertaion relies of the explanations of al-Fārābî about Kalam. For this, the comparative analysis method was used in this study. The use of comparative analysis method for this disertation with the discussion of the consistency of al-Fārābî's sayings about Kalam and the comparison between the tradition of Kalam and Posterior Analytics, fill the gap in this subject and contribute to our scientific knowledge. This dissertation exhibits several conclusions. First, I determined that the uses of "fiqh" (Islamic Jurisprudence) and "kalam" (Islamic theology) covering the theoretical and pratical subjects in the first three centuries of Hijri Calendar, was the determinant of al-Fārābî's distinction between "al-ârâ and al-ef'âl". Second, I found that al-Fārābî's notion of the "mashour" (common sense) of "aql" (the intellect) does not comprehend or not represent for Mutakallimuns' arguments. In addition to Benjamin Miller's comments on the relationship between the ideas of "Mutakallimun" and Aristotle, I have provided more specific examples that shows the existance of the relationship. Third, I highlighted the category of the khabar of probhet in Kalam is parallel to the definition of maqbulat (plausible propositions) in al-Fārābî's writings. Last, I stressed that the efforts of the Mutakallimun to establish the truth value of the khabar of probhet were not sufficient to go beyond the definition of al-Fārābî's maqbulat. Two conclusions can be drawn from the assumptions of this dissertation. As a result of my comparison between the writings of al-Fārābî and the Mutakallimun on mashour and aql would increase the posibility to consider Kalam as a metaphysical discipline. On the other hand, the writings of al-Fārābî's on maqbulat decrease the possibility of considering Kalam as a metaphysical discipline.