Tasavvuftaki 'kemâl' kavramına kıyaslamalı bir analiz: Jung'un 'bireyleşme' kavramı
Künye
Okur, S. (2019). Tasavvuftaki 'kemâl' kavramına kıyaslamalı bir analiz: Jung'un 'bireyleşme' kavramı (Yüksek Lisans Tezi).Özet
Yüzlerce yıllık bir geçmişe dayalı tasavvufî öğreti, bireyi kemâle erdirmek amacıyla ortaya koyduğu ilkelerle sistematik bir yapıdır. İslamiyet çatısı altında var olan bu yapı Müslüman bireylerin kendilerine ve hayatlarına anlam yükleyen manevî bir eğitim metodu olarak birçok mistik öğretiyle benzeşmektedir. Bu mistik öğretilerden biri de Jung’un ortaya koyduğu bireyleşmedir. Analitik psikolojinin kurucusu Jung tarafından geliştirilen bireyleşme, psikolojik bir süreç olarak işlemesine rağmen mistik bir amaca da sahiptir. İnsanın psişik bütünlüğünü hedef alan bu yapı tasavvuf gibi kendi içerisinde belli ilkeleri göz önünde bulundurmaktadır. Bireyleşme dini bir olgu olmamakla birlikte ulaştığı noktada Tanrı vardır ve insanın aşkınlığını hedef alan yapısı ona mistik bir öğreti niteliği de kazandırmaktadır. Var olan bütün mistik öğretiler, insanın içinde potansiyel olarak bulunan aşkın olana-hakikate ulaşma ihtiyacının giderilmesi amacına matuftur. İslamiyet, tasavvuf aracılığıyla bunu sağlarken Jung da içinde yaşadığı toplumun bilgi ve anlam düzeyini göz önünde bulundurarak bireyleşme süreciyle bu ihtiyacın giderilmesini sağlamaya çalışmıştır. Tasavvuf ve bireyleşme, yöntemleri farklı olsa da ortak hedeflere sahip iki ayrı yapıdır. Her şeyden önce biri dini bir alt yapıya sahipken diğeri psikolojik bir alt yapıya sahiptir. Doctrine of tasawwuf which goes back to centuries ago is a systematic structure with its principles to make the individual reach kemâl (maturity). This structure existing under the roof of Islam is similar to many mystic doctrines as a spiritual training method which provides Muslim individuals with the tools to attribute meaning to themselves and their lives. One of these doctrines is Jung’s individuation. The concept of individuation which was developed by Jung who is the founder of analytical psychology has a mystic purpose despite the fact that it functions as a psychological process. Targeting the psychic wholeness of human beings this structure takes certain principles into consideration as tasawwuf. Although individuation is not a religious phenomenon where it reaches exists God and the fact that it targets human beings’ transcendentality makes it a mystic doctrine. All the existing mystic doctrines emerge from meeting the need of reaching the one which is transcendental and the truth that exist latently in all human beings. As İslam realizes this with tasawwuf Jung tries to meet this need via the process of individuation taking his society’s level of knowledge and meaning into consideration. Tasawwuf and individuation are two different structures having many differences, but also commonalities. First of all, as the former has a religious background the later has a psychological one.