Imre Lakatos'a göre bilimde nesnellik sorunu ve nesnellik anlayışı
Künye
Özdemir, N. (2019). Imre Lakatos'a göre bilimde nesnellik sorunu ve nesnellik anlayışı (Yüksek Lisans Tezi).Özet
17. yüzyıldan itibaren yeni bilimsel gelişmelerin ortaya çıkması, bilim felsefesi açısından bilimsel önermelerin metafizik önermelerden nasıl ayırt edileceği sorununu da beraberinde getirmiştir. Bu sorun, 20. yüzyılda bilim olan ile bilim olmayan arasındaki ayrımın nasıl yapılacağı sorunu ile yer değiştirmiştir. Bu dönemde farklı bilimsel anlayışlar ortaya çıkmaya başlamıştır. Yeni anlayışlardan ilki mantıkçı pozitivizmdir. Viyana Çevresi olarak da bilinen mantıkçı pozitivistler, her türlü metafizik önermenin anlamsız olduğunu ileri sürmektedirler. Onlara göre öncelikle yapılması gereken şey, bilim ile sahte bilimin ne olduğuna dair bir kriter getirmektir. Bu kriter, doğrulanabilirlik ilkesidir. Mantıkçı pozitivistlerin metafiziği yok saymaları, rasyonalistlerin onlara saldırmalarına aynı zamanda kendi iç çelişkileri sebebiyle onların bilim dünyasında etkilerinin azalmasına hatta çökmesine sebep olmuştur. Bir kuramın bilimsel olabilmesi için onun doğrulanabilirliğinin değil yanlışlanabilirliğinin ölçülmesinin gerekli olduğunu savunan Karl Popper’a göre ise bu kuramın bilimsel olabilmesi için onu oluşturan tutarlı önermelerin deneysel ve olgusal alanda yanlışlanabilir bir tekil durumu içermesi gerekmektedir. 1960’larda bu kriterin doğrulama ve yanlışlama ilkesinin etkisinin yitirmesine sebep olan bilim felsefecisinden biri de Paul Feyerabend’dir. O, bilimde tek bir yöntemin olmadığını ve bilimsel ilerlemeyi engellemeyen tek ilkenin Ne olsa gider ilkesi olduğunu savunur. Çağdaş bilim felsefecilerinden biri olan Thomas Kuhn, modern bilim anlayışını eleştirmiş, bilimin birikerek çoğalmadığını ve düz ilerlemediğini, bilimsel devrimler sonucunda ilerlediğini savunmuştur. Kuhn, paradigma kavramını ortaya atarak yeni bilim anlayışını bilim felsefesine kazandırmıştır. Popper ve Kuhn gibi çalışmalarını bilimsel bilgi alanında sürdüren bir diğer kişi de Imre Lakatos’tur. Ona göre bilimsel bilgi için rasyonel bir kriterin olmaması, doğa bilimlerini göreceleştirmiş aynı zamanda gelişmekte olan sosyal bilimler, ahlak ve politika alanlarını da göreceleştirerek tehlikeli sonuçlara sebep olmuştur. Bundan dolayı Lakatos, bilimsel bilginin bilimsel olmayandan ayırt edilmesi için bir kriter getirmenin i önemli olduğunu savunur. O, bilim felsefesi için bilim tarihini ve bilim tarihi için de bilim felsefesini iyi bilmek gerektiğini söyler. Lakatos, bilimde kesin doğrulama ve kesin yanlışlamanın olmadığını söyler; aynı zamanda bilimin yanılabileceğini de ifade eder. O, bilimde kesin ve değişmez yöntemlerin olmayacağını savunur. Bu görüşü ile Feyerabend’i etkilemiştir. Bilimin rasyonel bir şekilde ilerlediğini savunan Lakatos; Popper ve Kuhn’a karşı olmakla birlikte daha çok onlar arasında bir sentez arayışında olmuştur. Lakatos, bilimsel gelişmenin rasyonel olarak değerlendirilmesi sorununu, bilimsel kuram dizisindeki ilerletici ve yozlaştırıcı sorun değişikliğine göre ele alır. O, bilimsel ilerlemenin araştırma programlarıyla olacağını ve bir araştırma programının hem ampirik hem de teorik gelişme göstermesiyle bilimin ilerleyeceğini savunur From 17. century coming to existence of new scientific developments accompanied science philosophers started to discussions on how to distinguish scientific propositions from metaphysics ones. That problem replaced by matter that how to do discrimination between scientific and non-scientific in 20th. century. In that a period, different scientific understandings started to come up. The first of the new understandings is logical positivism. Logical positivists who are also known as Vienne Circle assert all manner of metaphysics propositions are nonsense. According to them, firstly thing to be done is to determine a criteria about what are science and pseudoscience. The criteria is Verifiability Principle. That’s why logical positivists ignored metaphysics, rationalists attached them and there was a discrepancy in themselves at the same time. Because of these reasons, they went down in the science world, even they collapsed. To be a scientific theory, according to Karl Popper who claimed it is necessary measurement of its falsifiability not its verifiability coherent propositions have to contain a falsifiable singular situation in empirical and factual fields. In 1960s losing of verifiability and falsifiability principles’ influence of that criteria were caused by Paul Feyerabend who is one the science philosophers. He defends that there isn’t only one method in science and only principle which doesn’t prevent to scientific improving is Anything goes principle. Thomas Kuhn who is one of the contemporary science philosophers criticized modern scientific understanding and premediated that science isn’t cumulative and progressing straight, but he defended that science is progressing as a result of scientific revolution. Kuhn put a paradigm conception and a new scientific understanding was brought into philosophy of science by him. Like Popper and Kuhn, other one of the researchers on scientific knowledge is Imre Lakatos. According to Lakatos, not being rational criteria for scientific knowledge was relativized natural sciences developing sciences such as social sciences, ethics and science fields were too and this caused dangerous results. Due to that, Lakatos defends iii the importance of determining a criteria to distinguish scientific knowledge from nonscientific one. He says that history of science has to be known for philosophy of science well and philosophy of science has to be known for history of science well. Lakatos says that there aren’t certain verification and certain falsification in science; according to him, science is fallible at the same time. He advocates that there aren’t certain and unchangeable methods in science. Due to his ideas, he affected to Feyerabend. Lakatos asserted that science is progressing rationally; he is against to Popper and Kuhn, but tried to syntheses between them. Lakatos tackles the problem of evaluation of scientific developing as rational considering to progressing and degenerating problem change in scientific theory series. He defends that scientific developing is occurred by research programmes and because of both empiric and theoretical of a research program progressing, science is improving