Hüsn-i Gülzârî'nin hayatı, Dîvân'ı ve tasavvufî görüşleri
Künye
Kayacı, E. (2015). Hüsn-i Gülzârî'nin hayatı, Dîvân'ı ve tasavvufî görüşleri (Yüksek Lisans Tezi).Özet
Hüsn-i Gülzârî, XIX. yüzyılın ikinci yarısından XX. yüzyılın ilk yarısına kadarki sürede Çorum yöresinde yaşamış ve siyasî, sosyal, iktisadî açıdan bir devletin yıkılışına, dönemin savaşlarına ve yeni bir devletin kuruluşuna, bu dönemde yapılan devrimlere tanıklık etmiş bir mutasavvıf şairdir. Çorum ve yöresinde yetişmiş ve bu coğrafyada medfun birçok mutasavvıf şair bulunmaktadır. Halvetiyye'nin Uşşâkiyye bölümüne bağlı Ruhzâriyye kolunu kurmuş olan Hüsn-i Gülzârî de bu bölgede hizmet etmiş ve yetiştirdiği mutasavvıf şair halifeleriyle bölgede etkili olmuştur. Hüsn-i Gülzârî'nin seksen dokuz şiirden oluşan Dîvânı, âlim ve mutasavvıf bir şairin kendi birikimleriyle asırların bir araya getirdiği bilgi, görgü ve duyguların çok yönlü ve samimi bir şekilde dile getirildiği bir eserdir. Gülzârî şiirlerinde tasavvufu ön plana çıkarmıştır. O, tasavvufu en yüksek makama ermek için takip edilecek yol, mürşidi ise bu yola götürecek rehber olarak görmüştür. Şiirlerinde, insanları tarikate gitmeye davet etmiş ve ancak aşk yolu ile Allah'a ulaşlabileceği görüşünü savunmuştur. Şiirleri tasavvufî anlam zenginliği ile bilim dünyasına ve yeni nesillere önemli katkılar sağlayacak mahiyettedir. Bir Giriş ve iki bölümden oluşan tezimizin ilk bölümünde, Hüsn-i Gülzârî'nin yaşadığı dönemin sosyal ve ekonomik durumuna, tasavvufun dînî ve sosyal hayata tesirlerine değindik. Birinci Bölüm'de, Hüsn-i Gülzârî'nin ailesini ve doğumunu, ilmi serüvenini, tasavvufa intisabını, mensubu olduğu tarikatın genel özelliklerini ve etkisi günümüze kadar devam eden yetiştirdiği halifelerini ele aldık. İkinci Bölüm'de ise Gülzârî'nin Dîvân'ından ve hayat tarzından hareketle çesitli tasavvufî kavramlara yaklaşımını ve bu kavramlara yüklediği anlamları ele alıp günümüz insanının anlam arayışına nasıl bir katkı sağlayabileceğini ortaya koymaya çalıştık. Eklerde'de, Gülzârî'nin tek eseri olan Dîvân'ındaki Osmanlı Türkçesi ile yazılmış şiirlerinin çevirisine yer verdik. Hüsn-i Gülzari is a mystic and sufi poet who lived during the second half of the 19th century and first half of the 20th century in the city of Çorum, which at the time he bore witness the downfall of a country politically, socially and financially besides the wars thereafter the foundation of a new country with the revolutions. There are many qualified and entombed mystic poets in the neighbourhood of Çorum. Hüsn-i Gülzari founded the Ruhzariyye branch of Halvetiyye Uşşakiyye and served himself in this region and obviously influenced with his mystic poet caliphets. Hüsn-i Gülzari's poetry including eighty-nine poems, is a masterpiece both a scholar and mystic poet himself mentioned sincerely and variously with his own experience and emotions, manners and knowledge composed of the ages. Gülzarı featured sufism in his poems. He regards the sufism as the only way to follow and the mentor as the unique one in order to reach the highest rank. He argued that sufism is the only way to reach Allah and invited people to join islamic cult. His poems have a significance upon the next generations and science world with their mystical rich meanings. In the first part of three sections' thesis, we referred to social and economical conditions and the effects on the religional and social life of the sufism during the era Hüsn-i Gülzarı lived. In the second part, we mentioned Hüsn-i Gülzarı's family and birth, his journey of information, initation of sufism, the general features of the islamic cult and his caliphets who made a mark up to the present. In the third part, we tried to mention about his approach to different mystical concepts and discussed the way that how to influence today's people by means of his poems and lifespan. In the fourth part, we included the latinized poems of Ottoman poetry in Gülzarı's only masterpiece "Divan".