Viral gastroenteritlerin bağırsaktaki probiyotik bakteriler üzerindeki etkileri
Künye
Kesepara, E. C. (2018). Viral gastroenteritlerin bağırsaktaki probiyotik bakteriler üzerindeki etkileri ( Yüksek Lisans Tezi).Özet
Viral akut gastroenterit dünya çapında yüksek morbidite ve mortalite oranıyla önemli bir sağlık sorunu teşkil etmektedir. Herhangi bir antiviral tedavisi olmayan gastroenteritin son yıllarda tedavisi için sağlığa birçok yararı olan probiyotiklerin kullanımı araştırılmaktadır. Bu çalışmada gastroenterit tanısı konmuş 5 yaş altı pediatrik gayta örneklerinden 7 adet Lactobacillus spp. suşu izole edilmiştir. API 50 CH testi ile suşların identifikasyonları yapılmış, probiyotik özelliklerini incelemek amacıyla EPS üretim kapasitesi, asit direnci, safra toleransı, antibiyotik duyarlılığı ve E. coli (ATCC 25922) üzerindeki antimikrobiyal etkisi belirlenmiştir. İdentifikasyon sonucu Lactobacillus plantarum çıkan suşların hepsi pH:2 ve pH:3 ortamlarda yüksek inhibisyona (pH:2 için %95,2-99,2, pH:3 için %98,3-99,2) rağmen hayatta kalabilmiştir. Suşlar aynı zamanda değişen oranlarda %0,15 (%81,4-92,5), %0,2 (%80,9-87,3) ve %0,3 (%73,2-89,2) safralı ortamlarda canlılığını korumuştur. 182a suşu dışında bütün suşlarda EPS üretimi (4,13-50,33 mg/ml) gözlemlenmiştir. Suşların E. coli’ye karşı antimikrobiyal aktivitesi saptanamamıştır. Tüm suşlar vankomisin antibiyotiğine karşı direnç gösterirken eritromisine karşı yüksek duyarlılık göstermiştir. Bu ölçümler dahilinde izole edilen bazı L. plantarum sp. suşlar ileride yapılması planlanan probiyotik destek tedavisi çalışmalarında ve yeni probiyotik ürünlerin üretimi araştırmalarında kullanılabilir. Viral acute gastroenteritis is an important health problem worldwide with high morbidity and mortality rates. There is not a antiviral therapy for gastroenteritis and recent years for treatment of gastroenteritis use of probiotics that have many health benefit features has been investigated. İn this study, 7 strains of Lactobacillus spp. were isolated from under 5 years of age pediatric gaitas. Strains were identificated by API 50 CH test and EPS production capacities, resistances to acid, tolerances to bile, antibiotic susceptibilities and antimicrobial activities against E. coli (ATCC 25922) were determined in the order to investigate their probiotic features. Strains were identificated as Lactobacillus plantarum and despite the high rate of inhibition (%95,2-99,2 and %98,3-99,2), all of the strains survived at pH:2 and pH:3 media. Also all strains maintained their viability in %0,15 (%81,4-92,5), %0,2 (%80,9-87,3) and %0,3 (%73,2-89,2) bile-concentrated media. EPS production (4,13-50,33 mg/ml) was observed in all strains except 182a. Antimicrobial activity of strains against E. coli could not be detected. All strains showed high sensitivity to erythromycin while indicating resistance to vancomycin. Within these measurements, some L. plantarum sp. can be used in further probiotic treatment-supporting studies and in the investigation of the production of new probiotic products.