Halim Sabit Şibay'ın İslâm Hukuku ile ilgili görüşleri
Künye
Çalkan, M. (2013). Halim Sabit Şibay'ın İslâm Hukuku ile ilgili görüşleri (Yüksek Lisans Tezi).Özet
Bu çalışma, Halim Sabit Şibay’ın İslâm hukukunun tarihî gelişimi ile ilgili, özellikle de içtihâd ve örf ile alâkalı yaklaşımlarını ortaya koyarak kendi zamanında yaşanan sosyal, siyasî, dinî vb. sorunlara nasıl bir bakış açısı ile çözüm bulmaya çalıştığını ve eleştirilerini tespit etmeyi amaçlamaktadır. Halim Sabit Şibay’ın İslâm Hukuku İle İlgili Görüşleri” başlığı altında yapılan bu çalışma, giriş bölümü dışında üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, çalışmanın tarihî ve teorik arka planı ele alınmakta ve buna bağlı olarak da ana hatları ile dönemin sosyal yapısından bahsedilmektedir. Sonra Halim Sabit’in hayatından, eserlerinden, ilmî zihniyetinden ve faaliyetlerinden söz edilerek birinci bölüm tamamlanmaktadır. İkinci bölümde, Halim Sabit’in İslâm hukukunun tarihî gelişimi ile ilgili yaklaşımları ele alınmaktadır. Burada müellifimizin fıkıh tarihini bir içtihâd tarihi olarak nasıl ele aldığı anlatılmaktadır. Bu çerçevede yazarın, içtihâdı kendi örf anlayışı çerçevesinde tanımladığı ve fıkıh tarihini bir içtihâd tarihi olarak sunduğu tespit edilmektedir. Üçüncü bölüm üç ana başlık çerçevesinde ele alınmaktadır. İlk ana başlık çerçevesinde Emile Durkheim ve Ziya Gökalp’tan kısaca söz edildikten sonra Halim Sabit’in içtimâî usûl-i fıkıh anlayışından bahsedilmekte, sonra da İzmirli İsmail Hakkı’nın içtimâî usûl-i fıkıh anlayışına getirdiği eleştiri sunulmaktadır. İkinci ana başlık çerçevesinde müellifimizin örf kavramı ile ilgili olduğunu düşündüğü ma’ruf, takvâ gibi kavramlar ve İslâm’ın ilk devirlerinden itibaren teşrî’ salahiyetinin nasıl ve kimler tarafından gerçekleştirildiği hususu zikredilmekte, “velâyet-i diniye” ve “velâyet-i hukukiye” bahisleri ele alınmaktadır. Üçüncü ana başlık çerçevesinde ise yazarın furû’ konusundaki görüşleri incelenmekte ve yapılan açıklamaların çoğunlukla klasik fıkıh anlayışı çerçevesinde olduğu görülmekle beraber, örf merkezli bir çerçeve çizdiği ve bir çıkış yolu aradığı düşünülmektedir. This study aims to analyze the criticisms of Halim Sabit Sibay regarding historical development of Islamic law, by revealing his approach about jurisprudence andcustoms, in which perspective he tried to find a solution forsocial, political, religious issues etc. experienced in his time. This study done under the title of “The views of Halim sabit Sibay on Islamic Law” consists of three chapters excluding introduction part. In first chapter, historical and theoretical backg round of study were examined and accordingly, social structure of that period was discoursed in details. Then, first chapter was completed by discussing about the life of Halim Sabit and his works, his scholarly mentality and activities. In second chapter, the aspects of Halim Sabit on historical development of Islamic Law is examined. Here, it was discussed how ourauthorconsider the history of fiqh as history of jurisprudence. , it was confirmed that the authordefined the jurisprudence with in his traditional perception and considered the history of fiqh as history of jurisprudence. The third chapter was analsed in third main title framework with in the first main title aftermentioning Emile Durkheim and Ziya Gökalp briefly the approach of Halim Sabit’s social usul al – fiqhregarding the sources of Islamic Law was discussed with in tnesecond main title framework There fore, theconcepts of “ma’ruf’(known), “takva” (piety), “ijma” (consensus), “ijtihad” (jurisprudence), “mujtahid” (fiqhscholar), “ijtimai anmuzej” (social form), “ijma” fuqaha” (consensus of fuqaha) etc. That ourauthorthought they are associated with the concept of tradition were analyzed, thematter of how and bywhom was legal authorityapplied from the early periods of Islam was mentioned, theargument was completed with the subjects of “religiousauthority” and “legal authority”. With in thethird main title framework, the author sthoughts on the concept of puberty, custody, adequacy etc. was examined and seen that the explanations of author mostly were in traditional aspect of fiqh and also he looked for a way out by this centrism, arguments generally done within usul al-fiqh framework took place within permissibility