Ergenlerde dindarlık ile öznel iyi oluş arasındaki ilişkinin incelenmesi -Çarşamba örneği
Künye
Öztürk, Y. (2017). Ergenlerde dindarlık ile öznel iyi oluş arasındaki ilişkinin incelenmesi -Çarşamba örneği (Yüksek Lisans Tezi).Özet
Bu araştırma sürecinde lise öğrencilerinin dindarlık özellikleri ile öznel iyi oluş durumları arasındaki ilişkiler çeşitli değişkenlere göre incelenmiştir. Bu kapsamda Samsun ili Çarşamba ilçesinde liselerde öğrenim görmekte olan toplam 540 öğrenciye ulaşılarak araştırma sürecinde kullanılan veri toplama araçları uygulanmıştır. Araştırma sürecinde toplanan verilerin veri analizine uygunluğunu belirlemek için normallik testleri yapılmış ve veri setlerinin parametrik nitelik taşıdığı belirlenmiştir. Bu kapsamda araştırma sürecinde veri analizi için t testi, varyans analizi, korelasyon analizi ve regresyon analizi uygulanmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre lise öğrencilerinin dindarlık puanlarının cinsiyet ve anne baba tutumlarına göre anlamlı farklılaşma göstermediği bulunmuştur. Buna karşın lise öğrencilerinin dindarlık puanlarının yaş değişkenine göre bilgi ve duygu alt boyutunda anlamlı farklılaşma gösterdiği, ailenin gelir düzeyine, duygu ve etki alt boyutlarında anlamlı farklılaşma gösterdiği, herhangi bir dini gruba ait olma değişkenine göre ibadet, bilgi ve duygu alt boyutlarında anlamlı farklılaşma olduğu, dini yayınları takip etme değişkenine göre sadece etki alt boyutunda anlamlı farklılaşma olduğu, anne eğitim düzeyi değişkenine göre inanç, bilgi, duygu ve etki alt boyutlarında anlamlı farklılaşma olduğu, baba eğitim düzeyi değişkenine göre bilgi ve duygu alt boyutlarında anlamlı farklılaşma olduğu bulunmuştur.
Ayrıca, lise öğrencilerinde dindarlık ile öznel iyi oluş arasında pozitif yönlü ve anlamlı ilişkiler olduğu ve dindarlığın öznel iyi oluşu tüm alt boyutları ile pozitif yönlü ve anlamlı düzeyde yordadığı bulunmuştur. Elde edilen bulgulardan hareketle dindarlığın lise öğrencilerinde öznel iyi oluşu anlamlı düzeyde etkileyen önemli bir değişken olduğu ve öznel iyi oluşu artırarak yaşam doyumunu artırmayı hedefleyen çalışmalarda dindarlık değişkeninin önemli bir etmen olarak göz önünde bulundurulmasının yararlı olacağı söylenebilir. In this research period, the relationships between the religiousness characteristics of high school students and subjective well-being were examined according to various variables within this scope, 540 students who are studing in high schools were reached in the province of Samsun in Çarşamba and data collection tools used in the resarch process were applied. Normalization tests were conducted to determine the suitability of the collected data for the data analysis in the resarch process and it was determined that the data sets were parametric. In the context “t” test variance analysis correlation analysis and regression analysis were applied for data analysis in the research process. According to the findings obtained from the research it was found that the religiousness scores of high school students did not differ significantly according to gender and parental attitudes. On the other hand, it was found that high school student’s religiousness scores showed meaningful difference in information and effect sub-dimensions according to any religious group belonging variable and significant differences in worship, knowledge and emotion sub-dimensions. Also, it’s found that there is significant differentiation only in effect subdimension according to the variable of follow-up of religious publications and significant differce in belief, knowledge, feeling and effect sub-dimensions according to parental education level variable. Furthermore, it was found that there was a positive and significant relationship between religiosity and subjective well-being in high school students. It is found that religiosity predicts subjective well-being in all sub-dimensions at a meaningful level. It can be said that subjective well-being in the high scholl students of religiosity is an important variable affecting the meaningful level with the movement from the obtained findings.