Teos and Kyrbissos
Künye
Koparal, E. (2017). Teos and Kyrbissos. OLBA, 21(1), 45-70.Özet
An inscription recording the sympolitea between Teos and Kyrbissos was found in 1976 at the cemetery of Ulamış village at Seferihisar. The inscription was published by Jeanne and Louise Robert in the same year. Dated to the 3rd century BC, the inscription has been quoted and commented on frequently, because it reflects a detailed description of sympolitea and an example of federation processes of the Hellenistic period. The small number of inscriptions recording cases of sympolitea and synoikismos probably reflects a larger phenomenon of the political environment of the Hellenistic period, in which federalization played a key role. In Ionia, Teos as well as Smyrna and Miletos incorporated nearby settlements into their territory through sympolitea for reinforcing their defensive system as well as increasing the size of their territory and agricultural potential. Although the sympolitea treaties were sometimes concerned with economic issues the main goal was to protect the integrity of the khora. Almost all of the sites absorbed by central settlements through sympolitea are fortified sites located on the fringes of the khora. Even if the sympolitea treaties resulted in the absorption of smaller settlements the pacts provide mutual benefits for both sides. Sympolitea didnot require a physical unification as did synoikismos; rather, it was a political unification. In most cases the inhabitants of the smaller settlement were granted citizenship within the larger one. The aim of this article is to present an archaeological assessment of the survey finds obtained from the Kocadömen Tepe as well as to make a suggestion for the function and the identification of the site on Kocadömen Tepe under the light of epigraphic finds and discussions related to our survey area. Archaeological surveys carried out at the territories of Klazomenai and Teos have provided insight about the borders of the khorai and the defensive network of those two poleis. Depending on the archaeological evidence from Kocadömen Tepe, the epigraphic finds and discussions we may suggest Kocadömen Tepe situated 18 kilometers northeast of Teos, as the site of Kyrbissos. Surface finds prove that the site has been inhabited from the 8th-7th century BC to the end of Hellenistic period. The surface finds include terracotta, architectural fragments and terracotta relief vases which indicate the presence of a public building, highlighting the significance of the settlement during the Late Archaic period. Because its location at the northeast fringe of Teian territory and the fortification wall that encircled the settlement, Kocadömentepe offers a plausible location for Ionian Kyrbissos. Teos ile Kyrbissos adı verilen bir kale yerleşim arasında gerçekleştirilen sympolitea anlaşmasını konu alan bir yazıt 1976 yılında Seferihisar’a bağlı Ulamış köyüne ait bir mezarlıkta bulunmuş ve aynı yıl içinde Jean ve Louis Robert tarafından yayınlanmıştır. Antlaşmanın şartlarını ve karşılıklı edilen yeminin koşullarını ayrıntılı bir biçimde ortaya koyan yazıt bu özelliğinden dolayı Hellenistik dönem merkezileşme politikalarını konu alan yayınlarda sıkça alıntılanmıştır. MÖ 3. yüzyıla tarihlenen yazıt aslında Hellenistik dönemde yaygın olan sympolitea ve ya synoikismos antlaşmalarından sadece birini bizi aktarmaktadır. Dönemin merkezileşme politikası gözönüne alındığında bilinen yazıtların bu örneklerden ancak çok azını bize ilettiği düşünülebilir. Teos’un yanısıra yine Ion kenti olan Smyrna ve Miletos’un da sympolitea yolu ile daha küçük yerleşimleri hem fiziksel hem de politik olarak kendi art-alanlarına dahil ettikleri yine epigrafik buluntulardan bilinmektedir. Sympolitea anlaşmaları zaman zaman ekonomik kaygılar taşısa da temelde khora’nın bütünlüğünü korumak yani daha çok güvenliği sağlamayı amaçlamaktadır. Bilinen hemen tüm örneklerde merkez yerleşimlerin sympolitea yolu ile bir nevi hakimiyet altına aldıkları yerleşimler teritorya sınırlarında yeralan tahkimatlı yerleşimlerdir. Synoikismos’un aksine sympolitea iki yerleşim arasında fiziksel bir bütünleşme gerektirmez diğer bir deyişle yerleşimlerin nüfuslarının biraraya gelmesi bir zorunluluk değildir, daha ziyade politik bir birliğin oluşturulmasına işaret eder. Antlaşma çoğunlukla küçük yerleşimdeki nüfusun büyük yerleşimin tabiyetine geçmesi ile yani kendilerine merkez yerleşimin vatandaşlığının bahşedilmesi ile sonuçlanır. Bu makalenin amacı Teos ile sympolitea antlaşması yapan Kyrbissos’un nerede bulunduğuna dair bir öneride bulunmaktır. Zira bugüne dek bu yerleşimin neresi olduğuna dair kesin bir bilgi mevcut değildir. Klazomenai ve Teos teritoryalarında yürütülen sistemli arkeolojik yüzey araştırmaları sayesinde bu yerleşimlerin art-alanlarının sınırlarına ve savunma sistemlerine ilişkin bilgi üretebilmek mümkün olmuştur. Bu bakış açısı ile yaptığımız değerlendirmeler sonucunda Kyrbissos’un Teos’un yaklaşık 18 kilometre kuzeydoğusunda bulunan Kocadömen Tepe üzerinde yeralan tahkimatlı yerleşim olduğu önesürülebilir. Gerçekleştirdiğimiz yüzey araştırmaları bu alanda MÖ 8. - 7. yüzyıldan Hellenistik dönem sonuna kadar iskân olduğunu ortaya koymuştur. Yüzey buluntuları arasında yeralan kabartmalı kaplar ve terrakotta mimari parçalar yerleşimde olasılıkla Geç Arkaik döneme tarihlenen bir kamu yapısının varlığına işaret eder. Buna dayanarak –şayet Kocadömen Tepe Kyrbissos ise- yerleşimin Teos ile yaptığı antlaşma öncesinde kurumsal açıdan önemli bir konuma sahip olduğu düşünülebilir. Kocadömen Tepe üzerinde yeralan tahkimatlı yerleşimin Kyrbissos olduğunu öne sürerken çıkış noktası Ulamış’ta elegeçen yazıt olmasına karşın en önemli dayanağımız arkeolojik yüzey araştırmaları sonucunda elde edilen sınırlara ilişkin öngörü ve arkeolojik bulgulardır. Bu makale Teos teritoryası sınırları içinde bulunan, sur duvarı ile çevrili ve arkeolojik bulgu bakımından oldukça zengin olan Kocadömen Tepe’nin arkeolojik bir değerlendirmesini sunmayı amaçlamakta, bunun yanısıra sistematik arkeolojik yüzey araştırmalarını sürdürdüğümüz bölge ile ilişkili olması bakımından gereğince haberdar olduğumuz epigrafik buluntu ve tartışmalar ışığında Kocadömen Tepe üzerinde yeralan yerleşimin işlevi ve tanımlanmasına ilişkin bir öneride bulunmaktadır.