Prognostic factors in operated T3 non-small cell lung cancer: A retrospective, single-center study of 129 patients
Göster/ Aç
Erişim
info:eu-repo/semantics/openAccessTarih
2018Yazar
Uluşan, AhmetŞanlı, Maruf
Işık, Ahmet Feridun
Ersöz, Miray
Tunçözgür, Bülent
Bakır, Kemal
Kul, Seval
Elbeyli, Levent
Üst veri
Tüm öğe kaydını gösterKünye
Uluşan, A., Şanlı, M., Işık, A. F., Ersöz, M., Tunçözgür, B., Bakır, K., et al.(2018). Prognostic factors in operated T3 non-small cell lung cancer: A retrospective, single-center study of 129 patients. Turkish Journal of Thoracic and Cardiovascular Surgery, 26(1), 108-115.Özet
Background: This study aims to investigate the prognostic factors that affect survival rates and durations in patients with T3 non-small cell lung cancer who underwent surgery. Methods: A total of 129 patients with T3 n on-small c ell l ung c ancer (125 males, 4 females; mean age 60±9.3 years; range 23 to 80 years) who were performed surgery in our clinic between January 1997 and December 2013 were evaluated retrospectively in terms of age, gender, type of resection, tumor histopathology, tumor, node and metastasis staging, lymph node invasion, chemotherapy and radiotherapy, and recurrence. Results: During the evaluation, while 61 patients (47.3%) were alive, 68 (52.7%) had lost their lives. One-, two- and five-year survival rates of the study population were 79.8%, 56.9% and 23.2%, respectively. Mean duration of survival was 41.5±4.0 months (range 33.7-49.4 months). Patient's age or tumor histopathology did not affect the duration of survival. Overall duration of survival was significantly longer in patients of stage IIB, patients who had low stages of lymph node invasion, who were performed lobectomy, who received chemotherapy or radiotherapy or who were without recurrence (p < 0.05 for each). Multivariate regression analysis revealed that lymph node invasion, presence of recurrence or pneumonectomy, or failure to have been administered chemotherapy increased mortality risk significantly (hazard ratios 0.217, 3.369, 2.791 and 2.254, respectively). Conclusion: Our findings revealed that lymph node invasion, presence of recurrence or pneumonectomy, or failure to have been administered chemotherapy are poor prognostic factors in T3 non-small cell lung cancer. Prognostic factors should be taken into consideration during treatment and follow-up periods of patients with T3 non-small cell lung cancer. © 2018 All right reserved by the Turkish Society of Cardiovascular Surgery. Amaç: Bu çalışmada cerrahi geçiren T3 küçük hücre dışı akciğer kanserli hastalarda sağkalım oran ve sürelerini etkileyen prognostik faktörler araştırıldı. Çalışma planı: Kliniğimizde Ocak 1997 - Aralık 2013 tarihleri arasında cerrahi uygulanan T3 küçük hücre dışı akciğer kanserli 129 hasta (125 erkek, 4 kadın; ort. yaş 60±9.3 yıl; dağılım 23-80 yıl) yaş, cinsiyet, rezeksiyon tipi, tümör histopatolojisi, tümör, nod ve metastaz evresi, lenf nodu tutulumu, kemoterapi ve radyoterapi ile nüks durumu açısından retrospektif olarak incelendi. Bulgular: Değerlendirme sırasında 61 hasta (%47.3) sağ iken 68’i (%52.7) hayatını kaybetmişti. Çalışma popülasyonunun bir, iki ve beş yıllık sağkalım oranları sırasıyla %79.8, %56.9 ve %23.2 idi. Ortalama sağkalım süresi 41.5±4.0 ay (dağılım 33.7-49.4 ay) idi. Hasta yaşı ve tümör histopatolojisi sağkalım süresini etkilemedi. Genel sağkalım süresi evre IIB hastalarında, düşük lenf nodu tutulum evresine sahip hastalarda, lobektomi uygulananlarda, kemoterapi veya radyoterapi alanlarda ve nüks olmayanlarda anlamlı olarak daha uzundu (her biri için p<0.05). Çok değişkenli regresyon analizi lenf nodu tutulumunun, nüks veya pnömonektomi varlığının ya da kemoterapi uygulanmamasının ölüm riskini anlamlı olarak artırdığını gösterdi (risk oranları sırasıyla, 0.217, 3.369, 2.791 ve 2.254). Sonuç: Bulgularımız lenf nodu tutulumunun, nüks veya pnömonektomi varlığının ya da kemoterapi uygulanmamasının T3 küçük hücre dışı akciğer kanserinde kötü prognostik faktörler olduğunu gösterdi. T3 küçük hücre dışı akciğer kanserinde hastaların tedavi ve izlem sürecinde prognostik faktörler dikkate alınmalıdır.