Gelişmiş Arama

Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.authorDemiryürek, Meral
dc.date.accessioned2019-05-13T09:03:01Z
dc.date.available2019-05-13T09:03:01Z
dc.date.issued2017
dc.identifier.citationDemiryürek, M. (2017). Kırk Kız Efsanesinin yazılı kültürdeki iki örneği üzerine bir değerlendirme. Milli Folklor, 116, 47-56.en_US
dc.identifier.issn1300-3984
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11491/1386
dc.description.abstractİnsanoğlu varoluşunun en başından itibaren tabiatla iç içe olmanın ve onunla sürekli mücadele etmek zorunda kalmanın da doğurduğu etkiyle, görüp açıklamakta yetersiz kaldığı kimi olay ve durumlara kendince anlamlar yüklemiş ve inançlar geliştirmiştir. İlaveten çeşitli anlatımlarla yaşananlar, hissedilenler ve algılananlar sürekli bir biçimde dilden dile dolaşmıştır. Bu özellik efsanelerin, destanların ve masalların oluşumuna katkıda bulunmuştur. Milletlerin oluşumu da genellikle efsanelere ve destanlara konu teşkil etmiş, nesilden nesile sözlü veya yazılı olarak aktarılan bu efsane ve destanlar millî kültürün önemli bir parçası olmuştur. Türk kültüründeki sözlü geleneğin gelişmişliği millî yaşantıdaki ve hafızadaki zenginliğin bir göstergesi olarak kabul edilmelidir. Elbette uzun, derin ve köklü bir geçmişe sahip olmanın da bu zenginlikte etkisi bulunduğu göz ardı edilmemelidir. Mukayeseli ve farklı bakış açılarıyla yapılacak çalışmalarla bütün bu birikimin yeni nesillere aktarılmasına, yani ortak kültürel bellek aktarımının sağlanmasına ihtiyaç vardır. Bu noktada sözlü kültür ürünlerinin yazıya geçirilerek geleceğe taşınmaları ve böylece kalıcılıklarının sağlanması, kültürün devamlılığı açısından zaruridir. II. Meşrutiyet yıllarından itibaren yoğunluk kazanan Türkçülük faaliyetlerinin bir yansıması olarak gelişen millî edebiyat ve sonrasında memleket edebiyatı çeşitli masal, destan ve efsane gibi sözlü kültür eserlerinin araştırılmasına, farklı üsluplarla yazıya geçirilmesine ve yeniden yorumlanarak güncellik kazanmasına öncelik vermişlerdir. Nitekim bu çalışmada ele alınacak olan Kırk Kız efsanesi söz konusu örneklerden biridir. Türk boylarından biri olan ve bugün Kırgız olarak adlandırılan boyun kökenini ve “Kırk Kız” adının menşeini açıklayan önemli bir efsane olan Kırk Kız efsanesi 20. yüzyıl başlarında iki yazar tarafından kaleme alınmıştır. Bu çalışmanın amacı, Kırk Kız efsanesinin 1918 yılında Ömer Seyfettin ve 1927 yılında Ahmet Zuhurî tarafından yazıya geçirilen metinlerini birbiriyle karşılaştırarak incelemektir. Ayrıca Ahmet Zuhurî (Danışman)’nin bugüne kadar bilinmeyen yorumundan ve Ömer Seyfettin’in eserinin Kırım Mecmuası’ndaki ilk yayınından bahsetmek suretiyle millî kültüre ve literatüre katkıda bulunmaktır. Son olarak her dönemde yazılı kültürün sözlü kültürden beslenmeye devam ettiğini, en eski edebî verimlerin bile farklı üsluplarla yeniden doğmasının mümkün olabildiğini dikkatlere sunmaktır.en_US
dc.description.abstractThe humankind has interested the extraordinary incidents and created heroes, whose reputation lasting for ages. This feature has contributed to be created legends, epics and folk tales. In this context, the consisting of the nations, societies and folks has been based on the legends, epics and folk tales and these narratives has been the important part of the national culture. Turkish history and literature have a long and rich past. This feature created a rich national memory. One of the main aims of this kind cultural studies have to study that past by comparing with each other and the cultural memory has to be transferred to today’s societies. Kirghiz nation is one of the Turkish peoples and she has got a legend called “Kirk Kiz” explaining their origins. It can be see forty girls (kirk kiz) image some other Turkish folk stories and legends. In addition to this, Kirk Kiz legend is important, because it tells the nativity of Kirghiz people. The second important thing is this legend was interpreted in the beginning of 20th century by national point of view, such as Ömer Seyfettin and Ahmet Zuhuri (Danışman). The writers and poets helped the transfer of cultural memory from past to future. The aims of this study are; to examine the two narratives by Ömer Seyfettin and Ahmet Zuhuri by comparing with each other; to mention Ahmet Zuhurî’s work unknown until today; to contribute national culture and literature and evaluate these narratives.en_US
dc.language.isotur
dc.publisherGeleneksel Yayıncılıken_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/closedAccessen_US
dc.subjectKırgızen_US
dc.subjectKültür Aktarımıen_US
dc.subjectÖmer Seyfettinen_US
dc.subjectAhmet Zuhurîen_US
dc.subjectEfsaneen_US
dc.subjectKirghizen_US
dc.subjectCultural Transferen_US
dc.subjectLegenden_US
dc.titleKırk Kız Efsanesinin yazılı kültürdeki iki örneği üzerine bir değerlendirmeen_US
dc.title.alternativeAn evaluation on the two samples of the literacy of Forty Girls’ Legenden_US
dc.typearticleen_US
dc.relation.journalMilli Folkloren_US
dc.departmentHitit Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümüen_US
dc.authorid0000-0002-5598-7581en_US
dc.identifier.volume2017en_US
dc.identifier.issue116en_US
dc.identifier.startpage47en_US
dc.identifier.endpage56en_US
dc.relation.publicationcategoryMakale - Uluslararası Hakemli Dergi - Kurum Öğretim Elemanıen_US


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster