Pozitivizm ve siyaset: yöntembilimsel bir eleştiri
Künye
Varel, A.(2017). Pozitivizm ve siyaset: yöntembilimsel bir eleştiri. Amme İdaresi Dergisi, 50(3), 1-25.Özet
Öz: Gerçekliğin yapı taşlarını belirleyen ontolojik kabuller, bunların bilgisine nasıl ulaşılacağını belirleyen epistemolojik kabuller ve bu ikisini de kapsayarak aşacak biçimde; elde edilen bilgilerin sistematik bir düşünümde nasıl değerlendirilmesi gerektiğini belirleyen yöntembilimsel kabuller, her daim, siyasal düşünceyle ilişki içindedir. Bu bağlamda pozitivizm de, ortaya çıktığı günden itibaren belirli siyasal yönelimleri bünyesinde taşımaktadır. Pozitivizm, 19. yüzyıl ortalarında Fransa’da, mevcut egemenlik ilişkilerini tehdit eden aristokrasi-kilise merkezli direnç ile yoksul halk tabakalarının muhalefetine karşı, toplumsal ve siyasal bir panzehir olarak düşünülmüştür. Yöntembilim alanında pozitivizmin, görünürdeki en apolitik önermeleri dahi -uygulayıcılarının niyetlerinden bağımsız bir biçimde- bu siyasal misyonuyla uyum içindedir. Abstract: Ontological acknowledgements that determine the main constituent of the reality, epistemological acknowledgements that determine how to acquire knowledge of them and -in a way that includes and goes beyond of both of them- methodological acknowledgements that determine how the acquired knowledge have to be assessed in a systematic thought are always in relationship with political thought. In this manner, positivism involves certain political tendencies since the day it first emerged. In the mid-19th century, positivism has been thought as an antidote against the aristocracy-church centered resistance and the opposition of the poor layers of the public, which threatened the present power relations in France. Even the most apolitical statements of positivism in methodology field -free from the intentions of the practicers- are also in harmony with this political mission.